YÖK ile Sıfır Atık Vakfı ortasında işbirliği protokolü imzalandı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile Sıfır Atık Vakfı ortasında “Üniversitelerde Sıfır Atık Uygulamaları İş Birliği Protokolü” imzalandı.

YÖK ve Sıfır Atık Vakfı ortasında Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında etraf hassaslığını artırmak, sıfır atık kültürünü yaygınlaştırmak, üniversitelerde sıfır atık uygulamalarını teşvik etmek ve bu alanda akademik iş birlikleri geliştirmek amacıyla iş birliği protokolü hazırlandı.

Protokolün imza töreni, YÖK Başkanı Erol Özvar, Sıfır Atık Vakfı Lideri Samed Ağırbaş, Marmara Üniversitesi (MÜ) Rektörü Mustafa Kurt, YÖK Kurulu üyeleri ve rektör yardımcıları iştirakiyle Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi’nde düzenlendi.

Törende konuşan YÖK Başkanı Özvar, iklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi, çevresel tahribat ve buna bağlı olarak yaşanan insani krizler üzere global problemlerin tahlilinin sadece etraf siyasetleriyle değil birebir vakitte eğitim, bilim, teknoloji ve tüm toplumsal dinamiklerin birlikte hareket etmesiyle mümkün olabileceğini söyledi.

YÖK olarak, sürdürülebilirlik, etraf şuuru ve sıfır atık anlayışını, Türk Yükseköğretim Sistemi’nin stratejik öncelikleri ortasında konumlandırdıklarının altını çizen Özvar, üniversitelerin yalnızca akademik başarılarıyla değil tıpkı vakitte etrafa duyarlılıklarıyla da öncü rol üstlenmeleri gerektiğine samimiyetle inandığını lisana getirdi.

Özvar, Sürdürülebilir ve İklim Dostu Yerleşke Projesi ile üniversitelerin güç verimliliği, su tasarrufu, atık idaresi, yenilenebilir güç kullanımı ve karbon salınımının azaltılması üzere alanlarda önemli adımlar atmasını teşvik ettiklerini, ayrıyeten pek çok üniversitede Avrupa Birliği, TÜBİTAK ve devlet kurumları tarafından desteklenen çok sayıda projenin hayata geçirildiğini kaydetti.

Uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarından Times Higher Education (THE) Dünya Üniversiteleri 2025 Tesir Sıralaması’nda (Impact Rankings), Abdullah Gül Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi birinci 100’de yer aldığını belirten Özvar, Selçuk Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi birinci 300 bandında kendine yer bulduğunu aktardı.

Özvar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türk Yükseköğretimi’ni global ölçekte rekabetçi, kapsayıcı ve nitelikli bir yapıya kavuşturma vizyonuyla çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.

Türk Yükseköğretim Sistemi’nin milletlerarası görünürlüğü ve akademik prestiji, sadece bölgesel ölçekte değil, global seviyede de istikrarlı bir formda güçlendiğini kaydeden Özvar, Londra merkezli QS tarafından dün açıklanan 2026 Dünya En Uygun Üniversiteler Sıralaması’nın bu yükselişi açıkça ortaya koyduğunu tabir etti.

“İlk 500’de yer alan üniversite sayımız ise 6’ya yükselmiştir”

Özvar, 1500 üniversitenin bulunduğu bu yılki sıralamalarda Türkiye’den toplam 26 üniversite yer aldığını belirterek, “Geçtiğimiz yıl sırf iki üniversitemiz birinci 400’de yer alırken, bu yıl 4 üniversitemiz bu dilime girmeyi başarmıştır. Birinci 500’de yer alan üniversite sayımız ise 6’ya yükselmiştir. ODTÜ 269. sıraya yükselerek en başarılı performansı göstermiştir. İstanbul Teknik Üniversitesi 298, Koç Üniversitesi 323, Boğaziçi Üniversitesi ise 371, Sabancı Üniversitesi 404, Bilkent Üniversitesi ise 415. sırada yer almıştır. Ayrıyeten, ODTÜ, İTÜ ve Boğaziçi Üniversiteleri, “işveren İtibarı” kategorisinde dünyanın en yeterli birinci 100 üniversitesi ortasında gösterilmesi ülkemizin nitelikli insan kaynağı yetiştirme konusundaki muvaffakiyetini bir kere daha ortaya koymuştur.” tabirlerini kullandı.

QS tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin bu yıl yüzde 29’luk genel güzelleşme oranıyla, 20’den fazla üniversiteyle temsil edilen ülkeler ortasında en çok ilerleme kaydeden dördüncü ülke olduğunun vurgulandığını aktaran Özvar, “Bu sonuçlar, Türk üniversitelerinin araştırma, milletlerarasılaşma ve akademik mükemmeliyet alanlarında gösterdiği performansın memleketler arası toplulukta takdir gördüğünün açık bir göstergesidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Özvar, Türkiye’de sürdürülebilirlik konusunda yürütülen çalışmalarda, Emine Erdoğan’ın himayelerinde 2017 yılında başlatılan Sıfır Atık Projesi’nin de değerli bir dönüm noktası olduğu, bu projenin etraf konusunda toplumsal farkındalığı ve hassaslığı yaygınlaştıran öncü bir model olarak global çapta kabul gördüğünü kaydetti.

Sıfır Atık Vakfı ile imzalayacakları iş birliği protokolüne değinen Özvar, “Yükseköğretim topluluğuyla sivil toplum ortasındaki bu işbirliği, üniversitelerimizde sıfır atık kültürünü kurumsallaştırmayı, etrafa hassas öğrenci kulüplerinin kurulmasını, sıfır atık temalı akademik aktifliklerin yaygınlaştırılmasını ve başarılı uygulamaların ödüllendirilmesini hedeflemektedir.” diye konuştu.

Özvar, protokolün, yükseköğretim kurumları ile sivil toplum kuruluşları ortasında çevresel farkındalık ve sürdürülebilirlik temelli iş birliğinin hoş bir örneği olarak yeni devirde pek çok projeye taban hazırlayacağına inandığını kelamlarına ekledi.

Türkiye genelindeki üniversitelerde yapabilecekler istişare edildi

Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş ise Vakfın başta Türkiye’de ve dünyada olmak üzere sıfır atık şuurunun yaygınlaştırılmasıyla alakalı çalışmalarını aralıksız olarak sürdürdüğünü söyledi.

Ağırbaş, vakfın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın başkanlığını yaptığı BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu işbirliğinde çalışmalarını sürdürdüğünü, akademiyle işbirliğini de çok önemsediklerini tabir etti.

Vakıf olarak, sıfır atık, etraf ve iklim değişikliği mevzularının altını akademik ve bilimsel olarak doldurmadıkları sürece istedikleri gayeye ulaşamayacaklarının farkında olduklarını lisana getiren Ağırbaş, YÖK Başkanı Özvar ile bir ortaya gelerek Türkiye genelindeki üniversitelerde yapabileceklerini istişare ettiklerini anlattı.

Konuşmaların akabinde tarafların işbirliği protokolünü imzaladığı merasim, fotoğraf çekimiyle sona erdi.

About The Author

admin

See author's posts